Çemberimde gül oya dizisi Yurdanur Eroğlu’un gençlik hikayesi 1970’lerdeki üniversite öğrenci olaylarıyla başlamaktadır. Yurdanur, bazı sağ ve sol olayları sırasında bir kaza kurşunuyla en yakın arkadaşını kaybetmektedir. Çıkan büyük kargaşada uzanan tek yardım eli Mehmet Eroğlu’nundur. Mehmet örgüt üyesi solcu bir gençtir ve bu genç adam hikayenin ilerleyen bölümlerinde Yurdanur’un eşi ve Feriha’nın babası olacaktır. Bu iki genç dönemin siyasi olayları fonunda karşı konulmaz bir aşkla birbirlerine aşık olmuşlardır. Ancak, Yurdanur’un siyasal yelpazenin sağında olan babası Dinçer Bey ve annesi Sema karşılarına çıkan bir engel olmuştur.
Mehmet, kendi hallerinde geçimlerini küçük bir kumaşçı dükkanıyla sağlayan ailesiyle kavga etmiş, bir oda arkadaşıyla, konağının tüm odalarını kiraya veren Madam Niki’nin konağında yaşamaktadır. Bu konak, her bir odasında barındırdığı rengarenk tipleriyle izleyenlere apayrı hikayeler sunacak olan dizinin ana mekanıdır. İlerleyen bölümlerde Mehmet ve Yurdanur’ın da yuvası olacak olan bu mekanda üç aile daha yaşamaktadır. Birinci aile, kızı ve damadı Almanya’da işçi olan, hafif tatlı kaçık Suna Hanım, küçük torunu Ercan ve İstiklal Savaşı Gazisi Gazi Dede’den oluşan Egeli ailedir.
Gazi Dede, eve gelen yabancıların Rum ajanı olduğunu düşünen, Atatürk’ün öldüğüne inanmayan konağın doğal komiğidir. İkinci aile Urfa’dan göçmüş Sultan, 17 yaşlarındaki güzel kızı Zarife ve fabrikada ustabaşı olarak çalışan maço ve sevimsiz baba İbrahim’dir. Üçüncü aileyse, pavyonda ses sanatçısı olan Canan Cansev ve dostu Selo’dur. Bu takma adlı genç kadın, aslında temiz ve saf bir kasaba kızıdır. Konağın sahibi Madam Niki arada kira almaya uğrayıp, evdeki cümbüşe dedikodularıyla renk katan renkli bir azınlıktır diyebiliriz. Bu güne kadar hala izlemediyseniz izlemenizi öneririm. Bir zamanların efsane dizisinden sizin de etkileneceğinizden eminim…